Ana içeriğe atla

İsimsiz site test yazısı

"Şimdi nasıl olur da benden sizi sevmemi isteyebiliyorsunuz?"

"İnsanlar neden Tanrıya inanır biliyor musun Can?"

"Birçok sebebi olabilir."

"Hayır. Tek bir sebepten dolayı inanırlar. Başka çareleri olmadığı için."

Yıllar önce babamı kaybettiğimde Tanrıya inanmaktan başka bir çaremin olmadığını anımsadım. Tanrı gerçekten de var olmak zorundaydı. Var olmak zorundaydı çünkü babama hakkını teslim etmek zorundaydı. Tanrının var olmamak gibi bir lüksü yoktu. Ona inanmaktan başka çarem yoktu.

Bir süre boş boş abajüre baktım. Işığı gözlerimi aldı. Sonra adamın suratına baktım.

Suratını tam olarak göremesem de, gözlerine bakarak konuşmaya çalıştım.

"Sizi sevmekten başka çarem yok mu yani?"

"Sence?"

"İyi de bu bir yapay sevgi."

"Tıpkı Tanrı gibi. Biz de bizi hangi yolla sevdiğine önem veremeyiz Can. Bizi sevmek için vesilenin ne olduğu önemli değildir."

"Herkesin sizi sevmesini mi istiyorsunuz?"

"Sevmeleri yeterli değil. Aynı zamanda korkmalılar da. Dünyadaki tüm gereksiz ırklar ve aşağılık insanlar bizden korkmalı."

"Zaten korkmuyorlar mı?"

"Yeterince değil Can. Bak şöyle anlatayım sana... Arabaların hızla geçmekte olduğu bir cadde düşün. Yayalar için kırmızı ışık yanar ve bu sırada üstü başı dağınık ufak bir çocuk koşa koşa yola atlar. Arabalar çocuğun bir o yanından bir bu yanından vızır vızır geçer. Çocuğun ezilmesi an meselesidir.

İnsanların tamamına yakını o vızır vızır geçen arabaların ortasına atlayarak çocuğu kurtarmaya cesaret edemez. Çünkü o arabaların kendilerini de ezmesinden korkarlar.

Biz böyle bir korku istemiyoruz. Bizim düzenimizde korkunun sebebi değişecek. Çocuk yine yola atlayacak, arabalar yine etrafından vızır vızır geçecek ve insanlar caddeye atlayıp çocuğu kurtarmaya cesaret edemeyecek.

Fakat bu sefer korktukları şey arabalar tarafından ezilmek değil, kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçme yasağını delmek olacak. En büyük ve tek korkuları bizim koyduğumuz saçma kurallara karşı gelmek olacak."


Bu blogdaki popüler yayınlar

Maymun Hiyerarşisi

Bir maymunun hiyerarşisi ile insan hiyerarşisi arasındaki fark nedir? Maymunlar için üstün olmak, fiziksel olarak diğerlerinden daha üstün olan ve daha zeki olanın hiyerarşide daha üstte olmasıdır. Zira maymun, içgüdüleri tarafından yönetilir; kendi hayatına anlam yükleyebilecek bir benliğe sahip değildir. Maymun, daha fazla dişiyle çiftleşip daha iyi bitkiler yediğinde, hayat amacını diğer maymunlara göre daha üstün olarak yaşar. Burada insanların hiyerarşisi farklıdır. İnsan, bilinç sahibi ve iradeli bir varlıktır. İnsanlar üstün olduğu için başkasının kafasına taşla vurup onun bütün değerine sahip olma devri bitmiştir. Zaten insan toplumunda bu tür davranışlar “ahlaksız” olarak tanımlanmış ve bunun temeli dinlerdir. İnsanlıkta hiyerarşide yükselmenin en önemli katmanı zekâdır. Üsttekiler, zekâsı düşük olanları kontrol etmek için bazı yapay kurallar koyar. Maymunlarda ahlak kavramının olmama sebebi, maymunlara bir din ve ahlak kuralları gönderilmediği için değil, henüz kendilerine y...

(7)

Zira bu insanlar daima çalışmak, tüketmek, maç izlemek, ertesi gün o maç hakkında konuşmak, elindeki cep telefonunun sadece bir yeni özellik taşıyan bir üst modelini satın almak gibi işlerle meşgullerdir. Bu sistemi, sabahtan akşama kadar çalışıp elektrik faturasını ödemek zorunda olan ve kendini özgür zanneden kravatlı kölelere anlatamazsınız. Veya onlara, dünyayı bir avuç adamın parmağında oynattığını da anlatamazsınız. Size tepeden bakarlar. Bunu onlara anlattığınızda sizi pek ciddiye almazlar. Zira bilinçaltlarında şu düşünceler vardır:"Ne yani, böyle önemli bir şey var ve benim bundan haberim yok öyle mi? Böyle bir şey olsaydı, elbette haberimiz olurdu ve insanlar buna karşı bir şey yapardı. Hıh, salak şey." Zira kendisi, diplomalı, maaşlı bir işi olan, bu hayatta çok şeyler görüp geçirmiş olgun bir insandır. Bu tür masalları sizin gibi bir denyodan öğrenecek hali yoktur Yazar: Michael Sikkofield